Allâhümme salli alezzâti'l-Muhammediyyeti'l-latîfeti'l-ehadiyyeti şemsi semâi'l-esrâri ve mazheri'l-envâri ve merkizi medâri'l-celâli ve qutbi feleki'l-cemâl. Allâhümme bi sirrihî ledeyke ve biseyrihî ileyke âmin havfî ve eqil asratî ve ezhib huznî ve hırsî vekün lî ve huznî ileyke minnî verzuqni'l-fenâe annî ve lâ tec-alnî meftûnen binefsî mahcûben bihıssî vekşif lî an külli sirrin mektûmin yâ hayyu yâ qayyûm.
30 Mart 2021 Salı
Düsûkî (Kuddise Sirruhû)nun Salâtı
27 Mart 2021 Cumartesi
Salavatı Suğra - Abdülkadir Geylani k.s
Gavs-ı Azam Seyyid Şeyh Abdül Kadir Geylani (k.s.) Hz.leri bu salavatı Bağdat’ta yazmıştır. Faziletleri bakımından Dünya çapında ün yapmış, çok kutsal, çok önem, çok etkili mucizevi bir salavattır. Bu salavatta çok özel büyük bir nimet vardır ki, kıymetini iyi bilin. 1001 çeşit faydası var. Hayatınıza %100 başarı getirecek. Kendinizi güvende ve huzurlu hissedeceksiniz. Şanssızlık diye bir şey olmayacak. Değişime hazır olun. Aşağıdaki salavatı 3, 7, 9 gibi tek sayı olarak okuyunuz. Her okumada ellerinize üfleyiniz. Okuma bittikten sonra tüm vücudunuza sürünüz.
Salavat-ı Suğra Okunuşu:
“Allahümme salli alâ seyyidina muhammedinis sabikı lil halkı nuruhu, ve rahmetunlil âlemîne zuhûruhu, adede men medâ min halkıke ve men bekıye ve men seıde minhüm ve men şekıye salaten testağrikul eddu ve tuhîtu bil haddi salaten lâ ğayete lehâ ve lâ müntehâ velenkıdae salâten dâimeten bi devâmike ve alâ âlihî ve sahbihî ve sellim teslîmen kesîran misle zâlike.”
Manası:
“Allah’ım! Nuru, yaratılanlardan önce meydana gelen, ortaya çıkışı alemlere rahmet olan Efendimiz Muhammed’e bundan önce gelip geçen ve halen var olan mahlukat adedince ve bu mahlukat içinde said ve şaki olanlar sayısınca, hatta öyle ki, had ve hesaba sığmayacak, sonu gelmeyecek ve tükenmeyecek derecede ve Senin yüce varlığının devamı süresince salat ve selam eyle. O’nun aline ve ashabına da aynen bu mertebede salat ve selam eyle.”
Fazileti :
1-) Bu salavat-ı şerif sabah 10 ve akşam 10 kez okuyan, Allah teâlâya yaklaşacaktır.
2-) Dünyanın bütün felaketlerinden güvende olacaktır.
3-) Allah’ın sonsuz rahmeti ve bereketi onun üzerine başlayacaktır.
Salâtü'l-İnkaz (Kurtarma Salâtı) Sîğası
Allâhümme salli ve sellim alâ seyyidinâ ve mevlânâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî salâten tehullu bihâ uqdetî, ve tüferricu bihâ kürbetî, ve tünqizünî bihâ min vahletî ve tüqîlu bihâ asratî, ve taqdî bihâ hâcetî, ve tübelliğunî bihâ ümniyyetî.
NOT : En sonda okunacak olan salevât 1000 kere okunacaktır. Videonun son kısmında salevâtın kaç kere okunacağı belirtilmiştir. Ancak dikkatinden kaçan kardeşlerimiz olabilir. Onun için bir kez daha belirtmek istedim.
KAYNAK: https://cubbeliden.blogspot.com
24 Mart 2021 Çarşamba
İmkansız Her şey İçin Garantili Dualar
Bu ism-i şerîfin hassâsı şudur ki; bir kimsenin Allâh'u Te'âlâ katında yahut yaratıklarından biri nezdinde bir hâceti olsa fakat bunun husûlü zora girse, kişi o işinin görülmesi için ne kadar çabalasa da bir türlü muradına eremese, bu kişi cuma günü guslederek, en güzel ve en değerli elbisesini giyinip mescide gelerek bu hacetinin görülmesi niyetiyle bu ism-i şerîfi iki bin defa okusa, o isteği hiç olmayacak bir iş de olsa Allâh'u Te'âlâ bu ism-i şerîfin bereketiyle o hâcetini yerine getirir. [Şihâbüddîn es-Sühreverdî, Şerhu'l-esmâi'l-erba'în]
İsm-i şerîf şöyledir:
يَا اَللّٰهُ الْمَحْمُودُ فِي كُلِّ فِعَالِهِ، يَا اَللّٰهُ!
Latincesi:
Yâ Allâhü'l mehmûdü fî külli fi'âlihî, yâ Allâh!
Meali:
Ey bütün işlerinde hamdolunmaya lâyık olan Allâh! Yâ Allâh!
<
ALLAH'ın Tecellilerine ve Gaybi Sırlara Erişmek İçin Dua
"Salli ve sellim ve bârik yâ Rakîbü 'alâ seyyidinâ Muhammedin salâten tükirru bihâ 'ayne'l-habîb"
صَلِّ وَ سَلِّمْ وَ بَارِكْ يَا رَقِيبُ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ صَلَاةً تُقِرُّ بِهَا عَيْنَ الْحَبِيبِ
"Ey (gönüllerde gizlenen şeyleri bilen, herkesin yaptığını görüp gözeten, her şeyi murakebe eden, yarattıklarından bir an bile gafil olmayıp onların işlerine asla ilgisiz ve kayıtsız kalmayan) Rakîb! Kendisiyle Habib(in Yüce Zatı'nın sevgisine mazhar olmuş peygamberin)in gözünü aydın edeceğin bir salat ile Efendimiz Muhammed'e salat-ü selam et ve bereket yağdır." Havassı ve Okunma Adedi Her kim "er-Rakîb" ism-i şerifiyle (Rasûlullâh ﷺ'e 312 kere) salat-ü selam okursa, Rabbi tarafından (gelen) açık bir delili görür de böylece günahlara düşmekten korunmuş olur. Ayrıca bu salatta murakabe (Allâh-u Te'âlâ'nın tecellilerini gözleme) ve (gaybi sırlar hakkında) keşif sırrı mevcuttur. [Ahmed 'Abdülcevâd, Salevâtü'l-muhibbîn 'alâ Habîbi Rabbi'l-'âlemîn]
Kadir Gecesi Namaz Kılmış Gibi Sevap Kazanmak
Kişi yatsı namazından sonra mescitten çıkmadan önce dört rekât kılmaya devam etmelidir. Zira bu dört rekât Kadir Gecesi'nde kılınmış olan dört rekâta denktir. [Ebû Abdillâh Muhammed ibni Ali ibni Hasen el-Hakîmü't-Tirmizî, Kitâbü'l-İhtiyâtât, no:19, sh:81] (Hakîm-i Tirmizî Hazretleri bu bapta yatsıdan sonra kılınacak dört rekâtın mescitte kılınmasını şart koşmuş gibi bir beyanda bulunmuştur ki buna dâir rivâyetler de vardır. Ancak yatsı namazını evde veya başka bir yerde cemaatle kılanlar yahut cemaatle kılması gerekmeyen engelliler ve hanımlar bu müjdeden mahrum olmasınlar diye biz burada mescitte kılınma şartı geçmeyen diğer rivâyeti zikredelim). Rasûlullâh ﷺ şöyle buyurmuştur: "Öğleden evvel dört rekât kılan kimse onları geceleyin tehecütte kılmış gibidir. Yatsıdan sonra dört rekât kılan da onları Kadir Gecesi kılmış gibidir."
[Taberânî, el-Mu'cemü'l-Evsat, no:6332, 6/254; Hâfız, et-Terğîb ve't-terhîb, no:821, 2/7]
Kabirde Sorgu Şiddetinden Korunmak İçin
Ey Ali! Sana bir takım tavsiyelerde bulunacağım. Onları iyi belle ki sen benim bu vasiyetimi muhafaza ettiğin müddetçe hayırda olmaya devam edersin.
14. Ey Ali! Uyku anında Tebârake oku ki, kabir azabını ve Münker-Nekir'in sorgu-sualini(n şiddetini) senden defetsin.
Ey Ali! Benim bu vasiyet(ler)imi iyi muhafaza et, şüphesiz ki sen hak üzeresin, hak (daima) seninle beraberdir. [el-Fütûhatü'l-Mekkiyye, Muhyiddîn ibni Arabî]
14 Mart 2021 Pazar
Bir Yıl Boyunca Belalardan Korunmak İçin Okunacak Dualar
13 Mart 2021 Cumartesi
Salât-ı Terahhumiyye Faziletleri ve Sırları
Hâfız Ebû Mûsâ el-Medînî (Rahimehullâh) seleften bir zatın: "Bir kere ben Âdem (Aleyhisselâm)ı rüyamda gördüm, evlatlarının kendisine çok az salevat okuduklarından şikayet ediyordu" dediğini senediyle nakletmiştir. [Yûsuf en-Nebhânî, Se'âdetü'd-dâreyn, sh:89]
Bedir ehlinden olan Ebû Üseyd Radıyallâhu Anh) şöyle anlatmıştır: "Bir kere ben Rasûlullâh ﷺ'in yanında oturuyorken ensardan bir adam kendisine gelerek: 'Ya Rasûlallâh! Annem-babam vefat ettikten sonra benim üzerimde onlara kendisiyle iyilikte bulunmam gereken bir hak kaldı mı? ' dediğinde Rasûlullâh ﷺ:
'Evet, dört haslet vardır ki (onlar da); kendilerine dua edip onlar için istiğfar etmek, vasiyetlerini yerine getirmek, dostlarına ikramda bulunmak ve ancak onlar cihetinden seninle rahmi (akrabalığı) bulunan kişilere sıla-i rahim yapmaktır. İşte vefatlarından sonra onlara yapabileceğin iyilik olarak üzerinde kalan vazife ancak budur' buyurdu."
[Ahmed ibnü Hanbel, el-Müsned, rakam:16059, 25/457; Ebû Dâvûd, es-Sünen, rakam:5142, 4/336; el-Hâkim, el-Müstedrek, rakam:7260, 4/171; et-Taberânî, el-Mu'cemü'l-evsat, rakam:7976, 8/65; el-Beyhakî, Şu'abü'l-îmân, rakam:7514, 10/293; İbnü Şâhîn, et-Terğîb, rakam:301, sh:94]
Bu hadis-i şerifin delaleti vechile; ilk babamız ve annemiz olan Âdem ve Havvâ (Aleyhimesselâm)a salat-ü selam okumamız onların bizim üzerimizde bulunan haklarındandır.
Ayrıca Ebû Hureyre (Radıyallâhu Anh)dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Rasûlullâh ﷺ: "Allâh'ın nebilerine ve rasüllerine salat okuyun, zira şüphesiz Allâh-u Te'âlâ beni peygamber olarak gönderdiği gibi onları da (nebi olarak) gönderdi." (el-Beyhakî, Şu'abü'l-îmân, rakam:130, 1/277; el-Bezzâr, el-Müsned, rakam:9412, 16/241) buyurarak kendisiyle birlikte diğer nebilere de salat-ü selam okunmasını emretmiştir.
Biz de bu vesileyle sizlere "Delâilü'l-hayrât"ta zikredilen, Efendimiz ﷺ'e salattan sonra Âdem ve Havvâ (Aleyhimesselâm)a ve onlardan doğan tüm nebilere, sıddıklara, şehitlere ve salihlere, ayrıca tüm melaike-i kirama salevat ihtiva eden bir salevat-ı şerifeyi yazmayı münasip gördük.
Ayrıca bu salevat-ı şerifede hem kendimizin, hem de bizi doğuran anne-babamızın ve tüm inananların günahları için mağfiret talebi ihtiva eden bir istiğfar mezkur olup sonunda da cennet hazinelerinden olan doksan dokuz derde deva "Lâ Havle-i Şerif" zikredilmiştir ki müminlerin günahları için istiğfar etmenin fazileti hakkında Ümmü Seleme (Radıyallâhu Anhâ)dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Rasûlullâh ﷺ şöyle buyurmuştur: "Kim her gün: 'Allâhümmeğfir lî ve li'l-mü'minîne ve'l-mü'minâti'
اَللَّهُمَّ اغْفِرْ لِي وَ لِلْمُؤْمِنِينَ وَ الْمُؤْمِنَاتِ
'Ey Allâh! Beni ve inanan bütün erkek ve kadınları bağışla' derse, (dua ettiği) her müminden (dolayı inananlar sayısınca) kendisine bir sevap yazılır." [et-Taberânî, el-Mu'cemu'l-kebîr, rakam:877, 23/370)
Yine böylece Enes ibni Mâlik (Radıyallâhu Anh)dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Rasûlullâh ﷺ şöyle buyurmuştur: "Her kim müminler için mağfiret talebinde bulunursa, Allâh-u Te'âlâ Âdem (Aleyhisselâm)dan itibaren ondan sonraki herkes adına kendisine istiğfar iadesi yapar." [İbnü Bişrân, el-Emâlî, rakam:244, sh:116; el-'Irâkî, el Muğnî, sh:382; Muhammed el-Fâsî, Metâli'u'l-meserrât, sh:303]
Salât-ı Terahhumiyye'nin Okunuşu
"Allâhümme salli 'alâ seyyidinâ Muhammedin ve 'alâ âli seyyidinâ Muhammedin ve e'ğtihi'l-vesîlete ve'l-fedîlete ve'd-deracete'r-rafî'ate veb'ashü'l-mekâme'l-mehmûdellezî ve'adtehû me'a i(kh)vâni'n-nebiyyîne. Sallallâhü 'alâ seyyidinâ Muhammedin nebiyyi'r-rahmeti ve seyyidi'l-ümmeti ve 'alâ ebînâ Âdeme ve ümminâ Havvâe ve men veledâ mine'n-nebiyyîne ve's-siddîkîne ve'ş-şühedâi ve's-sâlihîne, ve salli 'alâ melâiketike ecme'îne min ehli's-semâvâti ve'l-eradîne ve 'aleynâ me'ahüm yâ Erhame'r-râhimîne! Allâhümmeğfir lî zünûbî ve li vâlideyye verhamhümâ kemâ rabbeyânî sağîran ve li cemî'i'l-mü'minîne ve'l-mü'minâti ve'l-müslimîne ve'l-müslimâti'l-ehyâi minhüm ve'l-emvâti, ve tâbi' beynenâ ve beynehüm bi'l-(kh)ayrâti, [rabbiğfir verham ve ente (kh)ayru-r-râhimîne], ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhi'l-'aliyyi'l-'azîmi"
اَللّٰهُمَّ صَلِّ علٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَعلٰى اٰلِ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَأَعْطِيهِ الْوَسِيلَةَ وَالْفَضِيلَةَ وَالدَّرَجَةَ الرَّفِيعَةَ وَابْعَثْهُ الْمَقَامَ الْمَحْمُودَ الَّذِي وَعَدْتَهُ مَعَ إِخْوَانِهِ النَّبِيِّينَ. صَلَّى اللهُ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ نَبِيِّ الرَّحْمَةِ وَسَيِّدِ الْأُمَّةِ وَعَلَى أَبِينَا اٰدَمَ وَأُمِّنَا حَوَّاءَ وَمَنْ وَلَدَا مِنَ النَّبِيِّينَ وَالصِّدِّيقِينَ وَالشُّهَدَاءِ وَالصَّالِحِينَ، وَ صَلِّ عَلَى مَلَائِكَتِكَ أَجْمَعِينَ مِنْ أَهْلِ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرَضِينَ وَعَلَيْنَا مَعَهُمْ يَا أَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ! اَللّٰهُمَّ اغْفِرْ لِي ذُنُوبِي وَلِوَالِدَيَّ وَارْحَمْهُمَا كَمَا رَبَّيَانِي صَغِيرًا وَلِجَمِيعِ الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ وَالْمُسلِمِينَ وَالْمُسْلِمَاتِ الْأَحْيَاءِ مِنْهُمْ وَالْأَمْوَاتِ، وَتَابِعْ بَيْنَنَا وَبَيْنَهُمْ بِالْخَيْرَاتِ، [رَبِّ اغْفِرْ وَارْحَمْ وَأَنْتَ خَيْرُ الرَّاحِمِينَ]، وَلَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ إِلَّا بِااللهِ الْعَلِيِّ الْعَظِيمِ
"Ey Allâh! Efendimiz Muhammed'e ve Efendimiz Muhammed'in Ehl-i Beyti'ne salat eyle, Sen ona peygamber kardeşleriyle birlikte vesile (aracılık ve şefaat hakkı), fazilet ve yüksek derece ver ve Sen onu kendisine vaad ettiğin Makam-ı Mahmud'a ulaştır. Allâh-u Te'âlâ ümmetin Efendisi ve rahmet nebisi olan Muhammed Efendimiz'e, babamız Âdem'e, annemiz Havvâ'ya ve onların doğurdukları tüm nebilere, sıddıklara, şehitlere ve salihlere salat eylesin. Ey acıyanların en merhametlisi! Göklerin ve yerlerin ahalisinden olan cümle meleklerine ve onlarla birlikte bize de salat eyle.
Ey Allâh! Benim ve anne-babamın günahlarını bağışla, onlar beni küçükken büyüttükleri gibi Sen de onlara rahmet eyle, imanlı erkek ve kadınların Müslüman erkek ve kadınların dirilerinin ve ölülerinin cümlesinin de (günahlarını mağfiret eyle).
Ayrıca Sen (Allâh için birbirini sevme, ziyaret etme, merhamet edip ilgilenme ve hayır duada bulunma gibi) bizimle onlar arasında (gidip gelen) hayırlı amelleri birbiri ardınca nasib eyle. Ey Rabbim! Bağışla, merhamet eyle, acıyanların hayırlısı ancak Sensin.
Günahlardan dönüş ve ibadete kuvvet ancak O çok yüce ve pek büyük olan Allâh'ın yardımıyladır." [el-Cezûlî, Delâilü'l-hayrât, rakam:203-204, sh:86-87; Muhammed el-Fâsî, Metâli'u'l-meserrât, sh:302-304
10 Mart 2021 Çarşamba
Miraç Günü Oruç Tutmanın Faziletleri
5 Mart 2021 Cuma
Tur Suresi Okunuşu, Anlamı ve Fazileti
Hakkında
Mekke döneminde inmiştir. 49 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “etTûr” kelimesinden almıştır. Tûr, dağ demektir. Burada Hz. Mûsâ’ya ilk vahyin geldiği, Sina Yarımadası’nın güneyindeki Sina dağı kastedilmektedir. Sûrede başlıca, ahiret hâlleri, kâfirlerin karşılaşacakları ceza, mü’minlerin mükâfatları konu edilmekte ve müşriklerin Hz. Peygamber hakkındaki batıl iddiaları reddedilmektedir.Nuzül
Mushaftaki sıralamada elli ikinci, iniş sırasına göre yetmiş altıncı sûredir. Secde sûresinden sonra, Mülk sûresinden önce Mekke’de inmiştir.
Konusu
Yemin ifadeleriyle hesap gününün kaçınılmaz bir gerçek olduğuna vurgu yapılarak başlayan sûrede, inkârcıların âhiret hayatıyla yüz yüze gelince karşılaşacakları durum, ardından cennete lâyık görülecek takvâ ehlinin mükâfatları tasvir edilmekte; Resûl-i Ekrem’in gerçek peygamber olduğunu kanıtlayan delillere yer verilerek (Kur’an’ın benzerini kendilerinin de ortaya koyabilecekleri iddiasında bulunanlara bu hususta meydan okunmak ve onlara çarpıcı sorular yöneltilmek suretiyle) Resûlullah’a karşı ileri sürülen asılsız iddialar çürütülmektedir.
Bismillahirrahmanirrahim
1.Vet tur
2.Ve kitabim mestur
3.Fi rakkım menşur
4.Vel beytil ma'mur
5.Ves sakfil merfu'
6.Vel bahril mescur
7.İnne azabe rabbike le vakı'
8.Ma lehu min dafi'
9.Yevme temurus semau mevra
10.Ve tesirul cibalu seyra
11.Fe veyluy yevmeizil lil mukezzibin
12.Ellezine hum fi havdıy yel'abun
13.Yevme yude'une ila nari cehenneme de'a
14.Hazihin narulleti kuntum biha tukezzibun
15.E fe sıhrun haza em entum la tubsırun
16.Islavha fasbiru ev la tasbiru sevaun aleykum innema tüczevne ma kuntum ta'melun
17.İnnel muttekıyne fi cennativ ve neıym
18.Fakihine bima atahum rabbuhum ve vekahum rabbuhum azabel cehıym
19.Kulu veşrabu heniem bima kuntam ta'melun
20.Muttekiine ala sururim masfufeh ve zevvecnahum bi hurin ıyn
21.Vellezine amenu vettebeathum zurriyyetuhum bi imanim elhakna bihim zurriyyetehum ve ma eletnahum min amelihim min şey' kullumriim bima kesebe rahin
22.Ve emdednahum bi fakihetiv ve lahmim mimma yeştehun
23.Yetenazeune fiha ke'sel la lağvun fiha ve la te'sim
24.Ve yetufu aleyhim ğılmanil lehum keennehum lu'luum meknun
25.Ve akbele ba'duhum ala ba'dıy yetesaelun
26.Kalu inna kunna kablu fi ehlina muşkikıyn
27.Fe mennellahu aleyna ve vekana azabes semum
28.İnna kunna min kablu ned'uh innehu huvel berrur rahıym
29.Fe zekkir fema ente bi nı'meti rabbike bi kahiniv ve la mecnun
30.Em yekulune şaırun neterabbesu bihi raybel menun
31.Kul terabbesu fe inni meakum minel muterabbisıyn
32.Em te'muruhum ahlamuhum bihaza em hum kavmun tağun
33.Em yekulune tekavveleh bel la yu'minun
34.Felye'tu bi hadisim mislihi in kanu sadikıyn
35.Em huliku min ğayri şey'in em humul halikun
36.Em halekus semavati vel ard bel la yukınun
37.Em ındehum hazainu rabbike em humul musaytırun
38.Em lehum sullemuy yestemiune fih felyeti mustemiuhum bi sultanim mubin
39.Em lehul benatu ve lekumul benun
40.Em tes'eluhum ecran fe hum mim mağramim muskalun
41.Em ındehumul ğaybu fe hum yektubun
42.Em yuridune keyda fellezine keferu humul mekidun
43.Em lehum ilahun ğayrullah subhanellahi amma yuşrikun
44.Ve iy yerav kisfem mines semai sakıtay yekulu sehabum merkum
45.Fe zerhum hatta yulaku yevmehumullezi fihi yus'akun
46.Yevme la yuğni anhum keyduhum şey'ev ve la hum yunsarun
47.Ve inne fillezine zalemu azaben dune zalike ve lakinne ekserahum la ya'lemun
48.Vasbir li hukmi rabbike fe inneke bi a'yunina ve sebbıh bi hamdi rabbike hıyne tekum
49.Ve minel leyli fesebbıhhu ve idbaran nucum
8. Onu geri çevirecek hiçbir şey yoktur.
9. O gün gök şiddetle sallanıp çalkalanır.
10. Dağlar yürüdükçe yürür.
11, 12. İşte o gün, içine daldıkları dünya zevki içinde eğlenip oyalanan yalanlayıcıların vay haline!
13, 14. Cehennem ateşine itilip atılacakları gün onlara, "İşte bu yalanlamakta olduğunuz ateştir" denilir.
15. "Bu Kur'an mı bir büyü imiş, yoksa siz mi (gerçeği) göremiyormuşsunuz?"
16. "Girin oraya. İster dayanın, ister dayanmayın, sizin için birdir. Size ancak yapmakta olduğunuzun karşılığı veriliyor."
17, 18. Şüphesiz Allah'a karşı gelmekten sakınanlar Rablerinin, kendilerine verdiği şeylerle zevk ve mutluluk duyarak cennetlerde ve nimetler içinde bulunurlar. Rableri onları cehennem azabından korumuştur.
19, 20. Onlara, "Dünya'da yapmakta olduklarınızın karşılığında, sıra sıra dizilmiş koltuklara dayanarak afiyetle yiyin için" denir. Biz, onlara, iri gözlü güzel hurileri eş olarak vermişizdir.
21. İman eden ve nesilleri de iman konusunda kendilerinin yoluna uyanlar var ya, biz onların nesillerini kendilerine kattık. Bununla beraber onların amellerinden hiçbir şey eksiltmeyiz. Herkes kazandığı karşılığında rehindir.
22. Onlara canlarının istediği meyve ve etten bol bol verdik.
23. Orada, (içilince) boş söz söyletmeyen, günah işletmeyen dolu bir kadehi elden ele dolaştırırlar.
24. Hizmetlerine verilmiş, kabuğunda saklı inci gibi gençler etraflarında dönüp dolaşırlar.
25. Birbirlerine dönüp ("Ne iyilik yaptınız da bu nimetlere ulaştınız?" diye) sorarlar.
26. Derler ki: "Şüphesiz daha önce biz, ailemiz içinde yaşarken (Allah'a isyandan) korkardık."
27. "Allah da bize lütfetti ve bizi iliklere işleyen cehennem azabından korudu."
28. "Gerçekten biz bundan önce ona yalvarıyorduk. Şüphesiz O iyilik edendir, çok merhametlidir."
29. (Ey Muhammed!) O halde, sen öğüt ver. Rabbinin nimeti sayesinde, sen ne bir kâhinsin, ne de bir deli.
30. Yoksa onlar, "O bir şairdir; onun, zamanın felaketlerine uğramasını bekliyoruz" mu diyorlar?
31. Onlara de ki, "Bekleyin. Ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim."
32. Bunu kendilerine akılları mı emrediyor, yoksa onlar azgın bir topluluk mudur?
33. Yoksa, "O Kur'an'ı kendisi uydurup söyledi" mi diyorlar? Hayır, (sırf inatlarından dolayı) iman etmiyorlar.
34. Eğer doğru söyleyenler iseler, haydi onun gibi bir söz getirsinler!
35. Acaba onlar herhangi bir yaratıcı olmadan mı yaratıldılar? Yoksa kendileri mi yaratıcıdırlar?
36. Yoksa, gökleri ve yeri onlar mı yarattılar? Hayır, onlar kesin olarak inanmıyorlar.
37. Yoksa, Rabbinin hazineleri onların yanında mıdır? Ya da her şeye hakim olan kendileri midir?
38. Yoksa onların, kendisi vasıtasıyla (ilahi vahyi) dinleyecekleri bir merdivenleri mi var? (Eğer varsa) dinleyenleri, açık bir delil getirsin!
39. Yoksa, kızlar O'na (Allah'a) da oğullar size mi?
40. Yoksa sen onlardan (tebliğ görevine karşılık) bir ücret istiyorsun da onlar, borçtan ağır bir yük altında mı kalmışlardır?
41. Yoksa, gayb ilmi onların yanında da ondan mı yazıyorlar?
42. Yoksa, bir tuzak mı kurmak istiyorlar? Asıl, inkar edenler tuzağa düşecek olanlardır.2
43. Yoksa onların Allah'tan başka bir ilahı mı var? Allah, onların ortak koştuklarından uzaktır.
44. Gökten düşmekte olan parçalar görseler, "Bunlar, üst üste yığılmış bulutlardır" derler.
45. Artık sen çarpılacakları günlerine kadar onları kendi hallerine bırak.3
46. O gün tuzakları kendilerine hiçbir fayda vermeyecektir ve kendilerine yardım da edilmeyecektir.
47. Şüphesiz zulmedenlere bundan başka bir azap daha var.4 Fakat onların çoğu bilmezler.
48. Rabbinin hükmüne sabret. Çünkü sen gözlerimizin önündesin, kalktığında Rabbini hamd ile tespih et.
49. Gecenin bir kısmında ve yıldızların batışı sırasında O'nu tespih et.